Mesaj Sayısı : 40
Puan : 98
Rep : 1
Doğum tarihi : 01/03/74
Kayıt tarihi : 21/06/11
Yaş : 50
Nerden : Istanbul
| Konu: Devrimcilerin emektarı Yusuf Güven'i yitirdik Salı Haz. 28, 2011 12:17 am | |
| Devrimci Hareket'in Almanya’daki emekçilerinden Yusuf Güven yaşamını yitirdi. 1947 Adana doğumlu olan ve 1970’li yıllarda işçi olarak gittiği Almanya’nın Braunschweig şehrinde yaşayan Güven, 23 Haziran günü geçirmiş olduğu hastalığına yenilerek yaşamını yitirdi. Almanya’daki Türk işçiler arasında Sosyalist düşünceleriyle tanınan Yusuf Güven, 80’li yıllarda Devrimci İşçi örgütlenmesi içinde yer almış, Braunschweig’daki "İşsizliğe ve baskılara karşı büyük yürüyüşün“ örgütleyicisi olarak bilinmekteydi. Son olarakta ÖDP’nin Almanya örgütlenmesi olan ÖDH içinde yer almaktaydı. YUSUF ABİ’LER ÖLMEZ Almanya’nın özellikle Braunschweig şehrinde yaşayan devrimciler, demokratlar ; 23.Haziran 2011 günü sabaha karşı, büyük bir acıyla sarsıldılar.
Braunschweig’ın en emektar sosyalistlerinden, Yusuf Güven’i yitirmişlerdi.
Yusuf Arkadaş’ın acısı çok büyük ve sarsıcıydı.
Çünkü o iyi bir demokrat, inanmış bir devrimci idi.
Sık sık daha önceleri benliğiyle yaşadığı, bir türlü unutamadığı“yoksulluk“ ,ondaki düzene karşı isyan ve başkaldırının, sağlam ve yıkılmaz temellerini oluşturuyordu.
70 li yılların başlarında bir gün yolu, Braunschweig’ın tek sosyal, siyasal, kültürel lokali sayılan Kültür Ocağı’na düştüğünde, o güne kadar çektiği ızdırap, elem dolu yaşamın alınyazısı olmadığını,bir kul yazısı olduğunu ; ilkokula yeni başlayan bir çocuk heyecanı ve
merakı ile kavrıyordu. Artık sosyalizm o günlerden sonra , onun yaşamının kopmaz bir parçasıydı.
Çok yoğun dolu dolu yaşanan günlerdi, o günler… 1971 askeri darbesinin etki ve kasveti Avrupa’ya da uzanmıştı. Ülke’den sürekli kara haberler geliyor, işkence makinaları acımasız işletiliyor, darağaçları kuruluyordu.
İşte o günler de Mahir Usta’nın “Kesintisiz Devrim Kitabı“ da el altında yurtdışına ulaşmış,
Yusuf Abi’yi de son derece etkileyip ve kısa zamanda pratik mücadeleyle bütünleştirmişti.
O günlerde yolu Braunschweig’tan geçenler; Yusuf Abi’yi, elinde “Ziya Yılmaz’a özgürlük / THKP-C ” afişini duvarlara yapıştırırken ve Braunschweig’ta çıkarılan, konsolos ve faşistlerin boy hedefi olan “İleri” dergisini dağıtırken görebilirlerdi.
O, ülkede giderek yerleşen askeri diktatörlüğün, yurtdışındaki uzantıları olan ve darbe sonrası giderek daha da azgınlaşan ülkücü fasistlerin püskürtülmesinde, geri adım attırılmasında da en fazla pay sahibi olmuş insanlardan biriydi .
Daha sonraları bir Devrimci Yol Sempatizanı olarak, yurtdışında Devrimci İşçi çalışmalarına da elinden geldiğince “maddi ve manevi “ her türlü aktif katkıyı sundu.
Öyle ki çoğu kez toplantılardan, eylemlerden döndüğünde , çocuklarını ve ailesini dahi göremeden, direk işe gittiği günler hiç te az değildi.
O, aynı zamanda bilinçli bir işçi temsilcisi olarak, kendisini asla, sadece “sürgün devrimciliği „ ile sınırlamadı. Yetmişli yılların ortalarına doğru, kapılarını işçi göçüne kapatan ve buradaki insanları ülkelerine zorla ya da teşvikle sürmeye kalkan ,sınırdışı etme operasyonlarının başladığı Almanya’da, kahve sohbetleriyle insanları direnmeye çağıran ve bu direnişin (Braunschweig tarihinde belki ilk kez çoğu göçmen olan) 2 bin kişilik bir kitle gösterisiyle noktalandığı “İşsizliğe ve baskılara karşı büyük yürüyüşün” de en önde gelen isimlerindendi.
Yusuf Abi, iyi dinleyen, yerinde konuşan, ama her eylemliliğin içinde olmaya çalışan ender rastlanan bir insandı. 80 li yıllarda devrimci saflardaki ayrılmalar ve kopuşlar ve geçirdiği kalp krizi onu çok yıprattı ve yordu.
Ama o, herkesin “artık köşesine çekilir” dediği dönemlerde bile, kalan enerjisi, zengin tecrübesiyle ihtiyaç durumunda bir hızır gibi ortalıktaydı.
Hararetli tartışmaları büyük bir hünerle yatıştıran, insanları sürekli yapıcı bir diyaloğa çeken özellikleri onu, özellikle Braunschweig’lı ların unutulmaz Yusuf Abisi yaptı. O yurtdışındaki generasyonlar arasında bir köprü idi. İşte böyle bir İhtiyarı yitirdik. Kaybımız ve acımız büyük. Ancak içinde yaşanılan süreç ve onun tabiat ve özellikleri bugün yas tutmamıza engel.
Ömrünün son günlerinde ,ölüme meydan okuyan duruşundan da anlaşabileceği gibi,
onu unutmamak, ancak onun yaşamını örnek alabilmekle mümkün.
Onu ancak, “haksızlığa, sömürüye, ırkçılığa, faşizme” karşı verilen ve verilmekte olan mücadelede duyarlı ve aktif roller alarak yaşatabiliriz.
Hoşçakal sevgili İhtiyar
Bugün çok yanlızız, ama seni asla unutmayacağızOnu çok seven ve özleyecek olan devrimci arkadaşları
|
|