Küba’nın Kızıldere’si: Moncada!

Doğum tarihi : 18/12/87

KÜBA DEVRİMİNİN MANİFESTOSU: MONCADA KIŞLASI BASKINI

Moncada Kışlası baskını, Küba’da emperyalizme ve Batista diktatörlüğüne karşı silahlı mücadelenin başlangıcıdır. Küba’nın Moncada’sı, Türkiye’nin Kızıldere’si gibidir...

YENİLGİDEN ZAFERE!

Küba’da 1952’ye kadar yürütülen mücadele, daha çok yasallık çizgisindeydi. Ancak 1952’de Batista’nın cuntayla iktidara gelmesiyle birlikte bu koşullar adım adım ortadan kalkmaya başladı.

Batista ülkeyi kısa sürede katliam ve işkencelerin yaşandığı bir yer haline getirdi. Tüm bunlar yaşanırken başta “Komünist Parti” olmak üzere kendilerine “sosyalist” diyen partiler olanlara seyirci kalıyorlardı.

Castro’nun siyasi arenaya çıkışı da bu yıllardadır.

Batista’ya karşı ilk baş kaldırı üniveristelerde başlamıştı. Castro bu dönemde gençlik içindeki direniş yanlılarını etrafında topluyordu. “Movimento” olarak adlandırılan bu hareket, giderek kitleselleşmeye başladı.

Baskının alabildiğine arttığı koşullarda, örgütlenme tarzında değişikliğe gidilerek hücre tipi örgütlenmeye başlandı ve silahlı mücadele kararı alındı.

Bu kararlardan sonra hem bir atılım yapmak, hem de silah elde etmek amacıyla bir kışla baskını yapılmasına karar verildi. Baskın için Oriente eyaleti seçildi. Burası birçok direnişin başlangıç yeriydi. Hazırlıklar için gözden uzak bir yerde Santiago’da bir çiftlik kiralandı. Baskını gerçekleştirecek 150 militan gizlice çiftliğe yerleşti. Yapılan plana göre 120 kişi Moncada kışlasını, 20 kişi ise 50 km. ötede bulunan Bayama kışlasını basacaktı. Bu arada adliye sarayı ve hastaneyi ele geçirmek için 2 grup ayrılacaktı.

Castro 26 Temmuz sabahı Moncada harekatını başlattı. Eylem sırasında Batista ordusu fiziki olarak üstün geldi. Movimento’cular ağır kayıplar verdiler. Geri çekilme kararı alındı. Kışla komutanı yakalananların öldürülmesini emretti. Baskınla ilgisi olsun olmasın, o civarda yakalananlar işkence ve dipçiklerle ya da kurşunlanarak katledildiler.

Bu olay tüm Küba’yı sarstı. Eylemin halk üzerinde yaratacağı olumlu etkiyi ortadan kaldırmak için radyo ve gazetelerden yalan haber yayınlandı. Katliam Fidel ve arkadaşlarına mal edilmeye çalışıldı.

Moncada Kışlası baskını, Küba devrimi için bir dönüm noktasıdır. Uzlaşmacı revizyonist gelenek, bu eylemle kırıldı. “Küba’yı kurtaracak olan devrimci parti, gene devrimci ve kökü halktan yana olan bir önderliğe sahip olmalıdır” diyordu Castro. Castro ülke koşullarını doğru tahlil ederek, silahlı mücadelenin gerekliliğini kavramış ve Moncada Kışlası baskınıyla bunun ilk büyük adımını atmıştır.

Baskından sonra Castro’nun birliğinden 17 kişi kalmıştı. Grand Piedra dağına çıkma kararı aldılar. Daha sonra yönlerini Sierra Maestra dağlarına çevirdiler. Ancak, üç gün süren bir yolculuktan sonra, tutsak düştüler.

Castro’nun tutsaklığı, onun önderlik misyonunun herkes tarafından görülmesi açısından bir dönüm noktası oldu. Diktatörlüğün baskılarına boyun eğmeyerek, mahkeme salonunu devrimin bir kürsüsü haline getirdi. “La Historia Me Absolvera” (Tarih Beni Aklayacaktır) başlıklı savunması Küba ve dünya halklarına kurtuluş hedefini gösteriyordu.

Fidel bu dava sonucunda 15 yıl hapis cezası aldı. Üç yıl yattıktan sonra çıkarılan genel af sonucunda 5. Mayıs 1955’te salıverildi. Ardından ülkeden sürüldü. Fidel’in çıkışından sonra “Movimento” hareketi “26 Temmuz Hareketi” adını aldı. Meksiya’ya giden Fidel, gerilla birliğiyle Küba’ya, Sierra Maestra’ya döndü ve zafere ulaştı.