Fikri Sönmez(Terzi Fikri)

Doğum tarihi : 18/12/87

Fikri Sönmez.1938 senesinde Ordu’nun en tutucu köylerinden Kabakbağ’da dünyaya geldi.Ailesinin yaşadığı maddi sıkıntılar sebebiyle, bir terzinin yanında çırak olarak işe başladı.Burada terzilik işinde giderek ustalaştı.

60’lı yılların ortalarında TİP üyesi olur ve TİP içerisinde bölgede önde gözükür.TİP’in teslimiyet oportünizmine karşı verdikleri mücadelede Devrimci Gençliğin yanında yer alır. “6.Filo’yu” protesto mitingi dahil, Dev-Genç’in örgütlediği faaliyetler içerisinde yer alır ve Doğu Karadeniz’de gerçekleştirilen “Fındıkta Sömürüye Son” mitinglerinde aktif örgütleyici olarak gözükür.THKP-C hareketinin kuruluşundan itibaren örgüt içerisinde faal olarak yer alır.THKP-C içerisindeki ihanette, döneklere karşı THKP-C’nin devrimci çizgisini sonuna kadar savunur.Kızıldere’de THKP-C ve THKO öncülerinin şehit düşmesi olayında gözaltına alınır.2 yıl kadarlık bir hapislikten sonra tahliye olur ve Fatsa’ya dönerek terzilik yapmaya devam eder.

Fikri Sönmez daha sonra, Devrimci Yol saflarında mücadelesini devam ettirir.79’da Devrimci Yol’un bağımsız adayı olarak, Fatsa’da belediye başkanı seçilir.Fatsa’da halk komitelerini örgütler, “Çamura Son” kampanyasıyla Fikri Sönmez’in öncülüğünde ilçedeki kirli görünümü kısa sürede halk ele ele vererek ortadan kaldırır.Giresun ve Ordu’da gerçekleştirilen “Fındıkta Sömürüye Son” mitinglerinde o yine en öndedir. İlçe kısa sürede büyük bir atılımın içine girer, şehir Devrimci Yol’un kalesi ve örnek bir yönetimle “kirliliğin” her türünün temizlendiği, faşistlerin tüm bölgede tasfiye edildiği, tefecilerin, tüccar kesimin halka kan kusturan uygulamalarına, ve halkın yaşam için en gerekli araçları olan yol, su gibi sorunlarına son verildiği oldukça temiz yönetime sahip bir yer olarak tarihe geçer.Fikri Sönmez’in şu sözleri bu konuda gayet açıklayıcıdır: “Belediye’nin aldığı tüm kararlar halkla tartışılmıştır; halkın onayı olmayan hiçbir iş belediye tarafından yapılmamıştır. Tek cümleyle halk belediyede söz ve karar sahibi kılınmıştır. Demokrasinin gereği budur”. Ne var ki egemen güçler, Fatsa’yı görmezden gelmemişlerdir.Süleyman Demirel’in “Bırakırsak bin Fatsa çıkar, Fatsa’nın hakkından gelmeye mecburuz, o işi bitireceğiz” ve cuntacı faşist Kenan Evren’in “Biz gelmeseydik Fatsa'dakiler gelecekti” sözleri bu konuda yoruma yer bırakmayacak bir açıklık getirmektedir.

Egemenler 11 Temmuz 80’de ilçeye “Nokta Operasyonu” düzenlediler; o sıralar Çorum’da yaşanan faşist terör sonrası Süleyman Demirel kamuoyuna şu sözleri sarfetmiştir: “Çorum'u bırakın Fatsa’ya bakın”.Fikri Sönmez aynı gün, şehirde yaşayan diğer binlercesi gibi gözaltına alınır.Tercüman gibi faşist gazetelerin kamuyonu yanıltmak için Terzi Fikri’nin adını da kullanarak yaptığı yalan-yanlış faşist safsatalara karşılık Terzi Fikri savunmasında şunları söylemiştir: “Anlatmak isterim ki, ben otuz yıla yakın geçimimi terzilik mesleğinden sağladım. Bana ‘Terzi’ olarak hitabedilmesi beni küçültmez, aksine yüceltir. Ben adı geçen gazetenin yöneticileri gibi Amerikan emperyalizminin borazanlığını yapıp da onlara kiralanmadım.”

Tutuklu bulunduğu sürece, Fatsa'da halkın geniş kesimleri dağda gerilla faaliyeti için bulunurken ve faşist teröre karşı direniş sürerken; ağır işkencelere maruz kaldı; ama işkencelere karşı direnişin de öncülerinden biri oldu.Amasya Cezaevin’de egemen güçler direnişi kıramayınca, Fikri Sönmez’i ve arkadaşlarını Suluova Et Balık Kurumu’na nakletti.Burada da ağır işkenceler gördü ama yine de direniş kırılamadı.4 Mayıs 1985 günü bir kalp kriziyle, geriye namusunu ve şerefini, Devrimci Yol’da savaşanlara bir kılavuz olarak bırakıp, aramızdan ayrıldı…