Kardes Türküler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kardes Türküler


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
asdfsadfsdfsfsa
sinan (157)
157 Mesajlar - 48%
Nâgihan (48)
48 Mesajlar - 15%
DevrimEmekleBüyür (40)
40 Mesajlar - 12%
Barikat (36)
36 Mesajlar - 11%
Gelincik (23)
23 Mesajlar - 7%
onurumut (10)
10 Mesajlar - 3%
Déngé Dayikan (6)
6 Mesajlar - 2%
KardesTurkuler (5)
5 Mesajlar - 2%
vartinik (2)
2 Mesajlar - 1%
adiloşbebe (1)
1 Mesaj - 0%

Paylaş|

Piro'nun sessiz adanmışlığı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
sinan
    

Yönetici

sinan
Erkek
Yay
Ejderha


Mesaj Sayısı : 157


Puan : 444

Rep : 3

Doğum tarihi : 18/12/76

Kayıt tarihi : 20/06/11

Yaş : 47

Nerden : Almanya

Piro'nun sessiz adanmışlığı Empty
MesajKonu: Piro'nun sessiz adanmışlığı Piro'nun sessiz adanmışlığı EmptyCuma Tem. 01, 2011 3:13 am

Seni hep "Piro" olarak anacağım

Piro'nun sessiz adanmışlığı 24piro


Birçok insan mücadeleden kopup, hayatın akışına kaptırıp gitti kendini. Böylesi bir yaşam, böylesi bir ölüm istemiyordun. Bir devrimci olarak ölmekti isteğin...


Senden her bahsedildiğinde, anıların arasından o kocaman gülümsemenle çıkıp karşıma dikiliveriyorsun.

Birçok tanıyan oldu seni bugüne kadar ve ben seni tanıyan insanların hiçbirinden sana ait kötü bir söz duymadım; hep sıcaklığın, samimiyetin, o herkesi neşelendiren konuşmalarınla bahsedilirdi senden.

İçten ve samimi oluşun insanlarla kolayca iletişim kurmana neden oluyordu. Ben de seni hep o içten halinle hatırlıyorum. Kartal’da seçim çalışmaları döneminde hep birlikte su satmaya, masraflarımızı böyle karşılamaya karar vermiştik. İşte seni orada, o saf ve temizce bir çabayla su satmaya uğraşırken hatırlıyorum... Kaç gündür kafamın içinde o halinle dolaşıp duruyorsun. Nasıl güldürmüştün bizi. Gülmekten ağrılar girmişti karnımıza... Sonra oturup ağaçların altına karnımızı doyurmuştuk, yine o sıcacık gülümsemen karşımızda…

İşçi korosundan hatırlıyorum seni, eylemlerden... En son bir eylemde koşup gelip elimi sıkıca sıkmandan hatırlıyorum seni. Orada, biraz mahçup belki, “ merhaba, nasılsın” deyişinden…

Ara sıra sorardım seni; nasıl olduğunu, neler yaptığını... Sonra duydum ki dağa çıkmışsın... Birçok insan mücadeleden kopup, hayatın akışına kaptırıp gitti kendini. Sen böylesi bir yaşam ve böylesi bir ölüm istemiyordun. Bir devrimci olarak ölmekti isteğin... Bir devrimci olarak öldün... Seni hep o sıcacık gülümsemenle hatırlayacağım... Seni hep “Piro” olarak anacağım…

Anın önünde saygıyla eğiliyorum.



Piro'ya...

Piro'nun sessiz adanmışlığı 22piro



Devrimci olmak onun üzerine derisi gibi oturan onun insan yanını daha da güçlendiren bir şeydi

İsmail Perktaş, 27 Haziran sabahı Dersim Ovacık’ta faşist Türk Ordusu tarafından katledilen üç MKP gerillasından biri… Benim tanıdığım adıyla ise Piro; yüzünde hep sıcak bir tebessümle hatırladığım Piro…

Onunla tanıştığımızda 2007 yılının Nisan ya da Mayıs ayıydı sanırım. 2007 genel seçimleri için İstanbul-Anadolu yakasında yapacağımız ajitasyon propaganda çalışması için farklı alanlardan oluşturulan ekipte beraberdik. O çalışma ve o çalışmada tanıdığım yoldaşlar ise benim için farklı bir dönüm noktasıydı. İsmail namı-ı diğer Piro ise o özel yoldaşlardan.

Yaklaşık 3 ay boyunca sabahın erken saatlerden akşamın geç saatlerine kadar İstanbul’un Anadolu yakasını baştan başa dolaştığımız olurdu. Ellerimizde bildiriler, afişler, gazeteler… Bir sabah bir fabrikada işe giriş saatinde bildiri dağıtır, öğlen sıcağında aldığımız domates, ekmek ve yoğurtla bir gölgelikte hep beraber karnımızı doyururduk. İstanbul için yine çok sıcak bir yazdı. Hava öğle saatlerinde insanların dışarı çıkmaya cesaret edemeyeceği kadar sıcaktı. Biz o sıcağa aldırış etmeksizin beraber çalışırdık. Piro, o çalışmaya en disiplinli katılan yoldaşlardan biriydi.

Beraber geçirdiğimiz mesai boyunca sadece afiş asıp bildiri dağıtmazdık. Mola verdiğimiz saatlerde pekçok ideolojik sorun üzerine de tartışır, birbirimize okuduğumuz kitaplardan bahsederdik. Piro o dönem Kapital‘i okuyordu. Onu kıskandığımı hatırlıyorum. Kapital’e başlayacak cesarete sahip olduğu için. Bunu ona söylediğimde bana söylediklerini, şimdi yanı başımda söylüyormuş gibi hatırlıyorum, “Yok yoldaş hiç zor değil çok zevkli bir kitap, mutlaka okumalısın” Sadece bunu söylemekle de kalmazdı, ikna edene kadar tartışırdı, ama bunu öyle bir dille yapardı ki hiç gocunmazdı insan onu söylediklerinden.

Ve bir yerden bir yere yürürken, acıktığımız için dallardan bize meyva toplayan Piro… Tipik bir köy çocuğu gibi yüksek ağaçlar gözünü korkutmuyordu…

Piro öyleydi benim için. Hep gülümserken geliyor yüzü aklıma. İnsanın içini serinleten sakin bir hali vardı. Bazen çok komik olabiliyordu. Ama çok ciddi olduğu zamanlarda bile hep gülümseyen o yüz... Kendine has bir kibarlığı vardı. Onu kaba hayal etmek olanaksız.

Sonra ben başka bir alana gittim, uzun zaman oldu onu görmedim. Sonra yeniden karşılaştık. Sonra yine aradan uzun zaman… Onu en son gördüğüm zamanı hatırlıyorum. Bizden ayrılıp gerillaya katılmayı düşündüğü zamanlarmış. Ben gittiğini sonradan öğrendim. Yine Kapital’i okuyordu ve İngilizce öğrenmeye çalışıyordu. Evinin balkonunda bize yemek yedirdikten sonra ikram ettiği çayla beraber içtiğimiz sigarayı hatırlıyorum. Yine sıcak bir gündü. Afiş yaparken görmüştü bizi ve işimiz bittiği için, “Hadi gelin, siz kesin açsınızdır şimdi” demişti. Gerçekten açtık. Onu gördüğüme ne kadar sevindiğimi ve ona sarıldığımı hatırlıyorum...

Bazı insanlar vardır, insani yönleri güçlüdür, hemen ısınır hemen güvenirsiniz. Piro da tam insandı. Devrimci olmak onun üzerine derisi gibi oturan onun insan yanını daha da güçlendiren bir şeydi









Piro'nun sessiz adanmışlığı


Sonra sorunlar ve çirkinlikler ortaya çıktıkça "kaçtığını" düşünüyorum. Kimi deliğine kaçar işte, kimisi de...
Piro'nun sessiz adanmışlığı 11piro



Ölümlere aşina bir kuşak değiliz biz; "politik ölümler" hep okunan, izlenen, birilerinden dinlenendir bizim için...

19 Aralık'ta ilk defa karşılaştığımız gerçeklik bu yüzden daha travmatik olmuştur; "yenilgi" sonrasındaki yıllarda naçizane çabalarımızın karşılık bulmamasından daha fazla hem de... Ama o insanlarla da "mesafe" vardır aramızda; kuşak vardır, deneyim vardır, cezaevi vardır, yaş vardır... Yani onların ölümleri de "bizimle" ilgili değildir, "bizden" değildir. Uzaktan bakarız, severiz, saygı duyarız, öfkeleniriz, ağlarız sadece...

Bir okul çıkışı Önder Babat Taksim'in ortasında, her gün geçtiğimiz sokakta vurulunca bu yüzden çok daha fazla afalladık. Nasıl yaniydi? Her gün gördüğümüz, aynı okulda aynı koridorda yürüdüğümüz, aynı "işleri" yaptığımız ve selamlaştığımız "çocuk", okuldan çıkılıp -allahın emri- kurumlarımız olduğu için gidilen Taksim'de, o hep döndüğümüz sokakta ölmüştü; hem de gökten inen bir kurşunla!.. işte bu çok "bizden"di. Herkes eminim kendisiyle kıyaslamıştır o günlerde, “Ben de olabilirdim” misali.. Belki biraz da isteyerek, belki korkarak, bilemiyorum...

Ne yapılmalıydı, böyle bir durumda ne yapılırdı, günlük rutin hiç böyle bir şeye hazır değildi; ortalığı mı yakmalıydık, nerelere koşturmalıydık... Ve geçti, ve gitti, ve bitti...

Piro... "Romantik prens" derdim ben ona. Gitar çalardı ve öyle "hisli" çalardı ve söylerdi ki, "Bar şarkıcıları gibi çalmasana şunu..." derdim. "Genç kızların sevgilisi mi olmak istiyorsun" derdim. "Afiş yaptıracağım sana, kurumun önüne koyacağım" derdim ve o hep gülerdi, utanırdı ve mahçup mahçup gülerdi.

17'lerin cenazesinde, bir ara bir boşluk oldu; Cemevinin bahçesini daha sonra bilmem ne zaman buluşmak üzere boşalttık; "Yahu nedir bu devrimci cenazelerini cemevinden kaldırma saçmalığı" başlıklı bir konuşmayı, 17'lerden birinin akrabası olduğunu öğrendiğimde ertelediğimi hatırlıyorum. Piro ve iki kişi daha ara sokaklara girip bakkaldan domates salatalık vs. aldık. Bir apartmanın önüne çöktük, ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum ama karşı apartmanın 2. katından bir abla "Gençler bir şey lazım mı" diye seslendi. Ben de hemen tuz istedim tabii ki, gitmiyordu işte meretler tuzsuz...

Kadın bir poşet yaptı, tepemize salladı balkondan, içeri girdi. Tuz, çatal, öteberi, koymuş içine... Piro'nun sessiz memnuniyetini görmeliydiniz; “Buralar böyledir işte...” ifadesi vardı suratında, hiçbir zaman hiçbir şeyle böbürlenmediği için "halkının" bu davranışını da dile getirmedi ama biz "dışardan gelenler"e karşı yüzünü de kara çıkarmadılar işte.

Kalkarken poşeti ne yapalım diye konuştuk; abla ortada yok, seslendik çıkmaz, hangimizin nişanı daha iyi diye tartıştık. Balkona atacağız derken, cam çerçeve indirip rezil olmak da var... içimizdeki üniversitelinin büyülendiğini hatırlıyorum; ortamdan, insanlardan, tavırlardan.

Bütün ailesi ve çevresi, "halk savaşçısı" bir insanın yüzünü ısrarla sınıfa dönmesi ve bunu da bağırtısız çağırtısız yapması... Onun sessizce ama her zaman olması gereken yerde olması... Sonra sorunlar ve çirkinlikler ortaya çıktıkça "kaçtığını" düşünüyorum. Kimi deliğine kaçar işte, kimisi de... Çok üzüldüm, çok üzüldüm. Kızdım ve küfür ettim herkese, böyle insanları dahi kaçırdıkları için, hem de çok uzaklara, mesafeden de öte... bakış olarak, görüş olarak, ideoloji olarak uzaklara kaçırdıkları için. Lanet olsun, lanet olsun.

Ki dağı severim ben, o dağları değil ama biraz daha aşağısındakileri, "gerçek" dağları... Ama "o dağlar" ve Piro... Ölümlere hiç aşina değiliz biz...



[b]KAYNAK : ALINTERi[/b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Piro'nun sessiz adanmışlığı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kardes Türküler :: - KÜLTÜR ve SANAT - :: Köşe Yazıları-
İstatistikler - Top 10
En Çok Yazan
Yeni Konu / Mesaj
Kullanıcı AdıMesajları
Konu
Tarih
Yazan
sinan (157)
157 Mesajlar - 48%
Nâgihan (48)
48 Mesajlar - 15%
DevrimEmekleBüyür (40)
40 Mesajlar - 12%
Barikat (36)
36 Mesajlar - 11%
Gelincik (23)
23 Mesajlar - 7%
onurumut (10)
10 Mesajlar - 3%
Déngé Dayikan (6)
6 Mesajlar - 2%
KardesTurkuler (5)
5 Mesajlar - 2%
vartinik (2)
2 Mesajlar - 1%
adiloşbebe (1)
1 Mesaj - 0%
Son Konular
Konu
Yazan
Özgür Sanat Girişimi, duyarlı olan bütün sanatçıları sınıra çağırıyor
Yazan:
Tarih: Çarş. Kas. 05, 2014 4:51 am

Kızılderili Çocuk Teması
Yazan:
Tarih: Ptsi Ara. 05, 2011 5:49 am

Yoldaslar Tema
Yazan:
Tarih: Salı Kas. 29, 2011 7:56 am

Kirli bi Cocuk yüzüyüm - Radyo Temasi
Yazan:
Tarih: Ptsi Kas. 28, 2011 10:19 am

Che Gue Vara - Temasi
Yazan:
Tarih: Ptsi Kas. 28, 2011 10:07 am

Eller YorgunYürekyorgunGözlerYorgun - Radyo Temasi
Yazan:
Tarih: Ptsi Kas. 28, 2011 10:06 am

OZAN DiRENC YANMA BiR DAHA TEK MP3
Yazan:
Tarih: C.tesi Kas. 19, 2011 11:04 am

CEVDET BAGCA - GÖC - TEK MP3
Yazan:
Tarih: Salı Kas. 01, 2011 1:03 am

Ünol Büyükgönünç Güzel Günler Görecegiz 1998
Yazan:
Tarih: Paz Ekim 30, 2011 2:44 am

Yunus Kamay Işçi Kardeşim FuLL Album
Yazan:
Tarih: Paz Ekim 30, 2011 1:09 am











KARDEŞ TÜRKÜLER  ©  2011     -     By Nâgihan
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar